651 entry daha
  • +dil bilgisi yetersizligi; sıfat,edat,zamir vs türkçede nerde kullanılır, yetersizligi var.

    +hata yaparım korkusu, gereksiz aksan takıntısı.

    +derslerdeki uzun uzun reading parcaları o orada ne demis neyi kastetmis vs türkcesini bile cogu kisi isteyerek yapmıyor bu tip örnek soruların.

    tabikide temelini gramerini calısacaksın ama belirli bir süre sonra o dilde yasaman gerekiyor.
  • cringe hissettiriyor.
  • türklerin ingilizce konuşamamasının en büyük sebebi dil ukalalarıdır. yukarıda sayılan sebeplerin hepsi geçersizdir. tek bir sebep vardır: dil ukalaları.

    kimdir bu dil ukalaları? diyelim ki ingilizce konuşacaksınız. yanınızda ingilizceyi iyi bildiğini iddia eden biri var. siz konuştunuz, yanlış telaffuz yaptınız, yanlış kelime kullandınız yada hiçbirini yapmadınız güzel bir cümle kurdunuz. bu arkadaş yaptığınız yanlışlar için size güler, sizi düzeltmeye çalışır yada sizin ingilizcenizi yorumlar. hatırladınız mı bu kişiyi ? eminin etrafınızda bunlardan bir tane var. işte bu kişi dil ukalasınız. kendisinin iyi ingilizce bildiğini; bu yüzden de sizin ingilizceniz hakkında değerlendirmede bulunabileceğini hatta size ingilizce öğretebileceğini düşünür. sizin zaten kuş kadar özgüveniniz vardır, o da uçar gider. bir daha ingilizce konuşmak istemezsiniz. konuşmayınca ingilizceniz gelişmez. ayrıca ilginçtir bu dil ukalalarını hiç ingilizce konuşurken görmezsiniz.
  • gayet iyi konuşuyoruz. ispanyol'u italyan'ı bizden kötü aksanda. hollanda danimarka filan derseniz zaten aynı dil kökeninden.
  • yabancı dil eğitiminin önemsenmemesi. hatta bazı ailelerin çocuklarını başına birşey gelir korkusuyla yurt dışına göndermeye çekinmesi.

    (bkz: ya kızım orospu olursa)

    (bkz: ya oğlum ipne olursa)
  • birincisi, bok gibi bir eğitim sistemimiz olmamızdan kaynaklanır.
    ikincisi, biz türklerin bok gibi insanlar olmamızdan kaynaklanır.

    açıklayayım;

    birincisi; tüm eğitim öğretim hayatım özel okulda geçti. lise ve üniversite'nin bir kısım sonrası 19 yaşında kendimi yurtdışında buldum. uzun yıllar da kaldım. hiç konuşamam sandım. pratik herşeymiş. çok sonradan idrak edebildim. bana ilk what's up denildiğini duyduğumda yukarıda ne var diye baktım. çünkü bize bunu öğretmediler. sanki sokakta herkes kraliyet ailesi mensubu gibi konuşuyorda biz eksik kalmayalım gibisinden. onlar da konuşmuyor ya neyse. how do you do? öğrettiler dostlarım, ve niceleri. bizim amerikalı hoca ingilizce öğretecek diye beklerken, kadın 3 ay sonra bizle türkçe konuşmaya başladı.

    ikincisi, evet biz türkler bok gibi egolu insanlarız. aksan kasarız, dalga geçeriz, hepimiz en iyi bok bireyler olduğumuz için başka bir boku aşağılamaktan çekinmeyiz.
    amerika'da ne kulak tırmalayan tipler gördüm. ne odtü,boğaziçi,bilkent mezunları aksanlı aksanlı konuşmaya çalışan zehir gibi ama problemli beyinler olup burslu phd yapan psikolojik sorunlu tiplerin o ağız hareketlerine 5 dakika katlanabilene aşk olsun. ummmm, (am) iki cümle arası duraksarken am, ammı? am ne ulan, am bizde am işte, onu ingiliz der, amerikalı der, sen am? şart mı amlaman onlar gibi mi olmak zorundasın. hmmla mesela amlama. ama niye çünkü bir amerikalı gibi konuşmak zorunda. çok nadirdir bunlardan sosyal açıdan yamuk çıkmayanları, onlar bambaşka yerlerde zaten şu aralar. saygılar..

    bir de bunların türkiye'de ki beyaz yakalı ben ingilizce biliyorum versiyonu var. bok gibi konuşuyorsunuz afedersiniz. senede 2 kere avrupa tatili yapıp, netflix'ten duyma ingilizce kalıplarla blowjob veriyor gibi ağzını aça aça konuşan bok tipler.

    aslında işin özü, hepiniz az çok, doğru yanlış biliyorsunuz. mesele özgüven. abuk subuk hallere girmeyin, düz konuşun. çok daha samimi, çok daha net ve anlaşılır. inanın bana. gelişine gelişine vurun gitsin.
  • geldiğimiz noktada türkler doğru düzgün türkçe konuşamıyor ne ingilizcesinden bahsediyorsun kardeşim.
  • bütün liseleri anadolu lisesine dönüştürme adı altında bütün anadolu liselerini düz liseye çevirme gafletidir. özellikle ilkokul 5. sınıftan sonra anadolu lisesini kazanıp bir sene hazırlık okumuş öğrencilerin çoğunun çatır çatır ingilizce konuştuğunu görebilirsiniz. konuşamayan da belli bir altyapıya sahiptir. ancak zaman içerisinde "ne gerek var" diye düşünülerek bu sistemden vazgeçildi.
  • bence en büyük neden türkçenin kendine özgü yapısı. hint avrupa dil ailesinden gelen bir yabancı ingilizce öğrenirken 0'dan başlayabiliyor. ancak bir türk -3'den başlıyor. çünkü sentaks, kelime türetme yolları, cümle kurma biçimleri vs. tamamen kendine has bir dil türkçe.

    örneğin uçaktaydınız ve telefonunuz kapalıydı. inince de arkadaşınız bir mesaj attı ve telefonunuzun kapalı olduğunu size ulaşamadığını vs soruyor. bu durumda ingilizce oalrak bir almanın bu soruya cevap verirken yapması gereken kelimeleri eşleştirmektir: almancadaki "ıch war im flugzeug yerine, birebir bir eşleştirmeyle "ı was on the plane" der. yapı birebir olarak öbür tarafa geçirilir.

    bir türk için ise durum daha karışıktır. çünkü eşleştirme işe yaramaz. tam tersi açılım yapması gerekir. "uçak-ta-y-dı-m" yerine buradaki çekimlenmiş harflerden oluşan karışık yapıyı açarak her birini ayrı kelimelere ve sentaks yapısına taşıması gerekir.
  • en temel sebep, türkçe düşünüp kafamızda anlık çeviri yapıp onu okumaya çalışmak. lisedeki hocamın her zaman söylediği şeydi, türkçe düşünmeyeceksin.

    ne zaman ki türkçe'den sıyrılıp aklındakini direkt ingilizce cümleye yansıtacak, ya da duyduğunu kafada çevirmeye ihtiyaç duymadan direkt anlayacak seviyeye geleceksin, o zaman kolaylaşacak. benim bu seviyeye gelmem üniversite 2. sınıfa tekabül eder.

    bir diğer sebep yetersiz eğitim sistemi. bir sistem bir öğrenciyi 12. sınıfta ingilizce konuşabilecek seviyeye getiremiyorsa, gözden geçirilmeli.

    bir başka sebep, hata yapacağım korkusu. bu konuda gereksiz kasıyoruz. anadili ingilizce olan adam bizim kadar dilbilgisine dikkat etmiyordur. rahat olun, assay yazmıyorsunuz sonuçta. kimse sizi sınava da tabii tutmuyor.

    aksan konusunda kötü olduğumuzu düşünmüyorum. ne aksanlar var.. ruslar, hintler ve fransızların aksanı bize göre çok daha bozuk. sadece söylediği bütün kelimeleri keskin söyleyen ezberciler biraz çalışırsa olacak bu iş. örneğin "ay dont nov" yerine "a don' nou" tarzında yuvarlamak gerek. bunu oturtmanın kolayı da bol bol altyazılı dizi, film izlemek.
264 entry daha
hesabın var mı? giriş yap